AYDIN ILGAZ, BABASI RIFAT ILGAZ’I ANLATTI

9.7.2020

Ataşehir Belediyesi Rıfat Ilgaz’ı unutmadı.
7 Temmuz 1993’te aramızdan ayrılan Rıfat Ilgaz’ın adını Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde bir kitaplığa veren Ataşehir Belediyesi, Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz ile gerçekleştirilen bir söyleşiyi youtube hesabında paylaştı.
“Edebiyatımızın Koca Çınarı Rıfat Ilgaz” adlı söyleşide Yayıncı-Yazar Aydın Ilgaz, babası Rıfat Ilgaz’ın yaşamına dair ilginç açıklamalarda bulundu.

Rıfat Ilgaz’ın kendi sesinden “Dört Mevsim” adlı
“YÜZYIL'ımı dörde böldüm…
Her bölümü bir mevsim,
Biri kaldı, üçü gitti…
YAZ'ı gitti, GÜZ'ü gitti,
Karlı, tipili KIŞ'ı gitti,
Yemyeşil bir BAHAR kaldı!”

şiiriyle başlayan söyleşide Aydın Ilgaz, Rıfat Ilgaz’ın şairliği ve “Hababam Sınıfı”nın yazılış sürecine dair bilgiler verdi.

Aydın Ilgaz, Rıfat Ilgaz’ın “Yarenlik” adlı ilk şiir kitabıyla edebiyat çevrelerinden olumlu eleştiriler aldığını, ikinci şiiri kitabı “Sınıf”ın tiyatro ve dizi oyuncusu İhsan Devrim’in sahibi olduğu Devrim Kitabevi tarafından yayınlandığını söyledi.
Ilgaz, Rıfat Ilgaz’ın ikinci şiir kitabı “Sınıf”ta ağırlıklı olarak öğretmenliğini yaptığı çocukları anlattığını ifade ederek “Çocuklarım” adlı şiiri okudu:
“Sizi yoklama defterinden öğrenmedim sizi
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
(…)”

Ilgaz, babasının “Sınıf” adlı şiir kitabı nedeniyle 6 ay hapse mahkûm edilip öğretmenlikten uzaklaştırıldığına da dikkat çekerek, Turhan ve İlhan Selçuk kardeşlerin sahibi olduğu Dolmuş dergisinde Stepne takma adıyla “Hababam Sınıfı” dizisini yazmaya nasıl başladığını anlattı.

Söyleşide, Rıfat Ilgaz’ın, yakın dostu Asım Bezirci’ye “Hababam Sınıfı”nın yazılış serüvenini tüm ayrıntılarıyla anlatırken söylediği, “Hababam Sınıfı’nda üç şeyin yergisi yapılmıştır. Ezberin, uydurma saygının ve kopyanın…” sözü de hatırlandı.

Aydın Ilgaz, Zeki Alasya ve Mete Alpman adlı iki lise öğrencisinin babasına mektup yazarak “Hababam Sınıfı”nın tiyatrosunu yapmak için izin istediklerini, babasının da izin verdiğini anlattı.
O dönemde bu isteklerini gerçekleştiremeyen Zeki Alasya, sonraki dönemde Ulvi Uraz tarafından sahnelenen “Hababam Sınıfı”nda rol aldı.
Ilgaz, “Hababam Sınıfı” tiyatrosunun uzun yıllar kapalı gişe oynadığını ve pek çok genç oyuncunun da yetiştiğini hatırlattı.
Söyleşide, “Hababam Sınıfı” tiyatrosunda İnek Şaban rolünü Brecht oyunları da oynayan dönemin başarılı kadın oyuncularından Suzan Uztan’ın başarıyla oynadığını ve babasının övgüsünü kazandığını söyledi.

“Tacım tahtım sana emanet” dediği Aydın Ilgaz, son bölümde ise babasının kendisi için yazdığı “Saltanat” adlı şiirini ve babasının ölümünden sora dosyalarının arasında bulduğu, kitaplarına girmeyen bir şiirini okudu.

Ilgaz babasının son şiiri “Elim birine değsin / Isıtayım üşüdüyse / boşa gitmesin son sıcaklığım” dizelerini okuduktan sonra, “Bu şiiri her okuyuşumda duygulanırım. Rıfat Ilgaz’ın sıcaklığını elinizde duyup kalbinizde hissettiyseniz ne mutlu bana…” dedi.

Aydın Ilgaz, Ataşehir Belediyesi’nin babasının adını bir kitaplığa vermesinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Rıfat Ilgaz’ın adına saraylar yaptırsanız, köşkler yaptırsanız kalıcı olmazdı. Onun mekanı kütüphanelerdir. Geçen yıl Rıfat Ilgaz Kütüphanesi’ne geldiğimde çocukları gördüm, ders çalışan, kitap okuyan… Mutlu oldum. Bu konuşma da tarihe bir belge oldu. Ataşehir Belediyesi çalışanlarına teşekkür ederim,” dedi.

Kadir İncesu’nun Aydın Ilgaz ile yaptığı söyleşinin tamamını burayı tıklayarak Ataşehir Belediyesi’nin youtube hesabından izleyebilirsiniz.