NAZAN KESAL 8 MART KADINLAR GÜNÜ’NDE ATAŞEHİR’DE “YARALARIM AŞKTANDIR” DEDİ
8.3.2020
Ataşehir Belediyesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için bu sene birçok etkinlik hazırladı. Kadınlar Günü kapsamında Nazan Kesal “Yaralarım Aşktandır” isimli oyunu Ataşehirli kadınlar için sahneledi. Nazan Kesal, tiyatro perdesi açılmadan önce oyunla aynı adı taşıyan bir de söyleşi gerçekleştirdi.
Programda Nazal Kesal ile şair-yazar Prof. Dr. Haşim Hüsrevşahi ve şair-yazar Özgün Enver Bulut bir araya gelerek Fars şiirinin 20’nci yüzyılda yetiştirdiği en önemli temsilcilerinden Furuğ Ferruhzad’ı konuştular.
7 Mart Cumartesi günü Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşide ilk sözü alan sanatçı Nazal Kesal, “Yaralarım Aşktandır” oyununa ve Furuğ Ferruhzad’a dair şunları söyledi: “Yaralarım Aşktandır, 25 yıl önce eşim Ercan Kesal’ın bana hediye ettiği bir kitaptan yola çıkarak içime doğdu. Furuğ’un Sonsuz Gün Batımında isimli kitabını okuduğumda Ercan bana şu cümleyi söyledi. ‘Bu kadını tanıman gerekiyor. Şiirlerini bir kadın olarak bilmen lazım’ dedi. Kitabını okuduktan sonra şunu hissettim. Benzer coğrafyalarda, aynı iklimde nefes aldığımız, bir başka ülkede bir başka kadınla, yaşadığımız acıların ne kadar ortak olduğunu ve aslında ülkeler farklı olsa bile kadınlık mevzusunun eril dünyanın içinde aynı yerden işlediğini fark ettirdi. Furuğ’un çok etkileyici bir dili vardı. Garip bir iç sızısı vardı. Günlük yaşama dair sanki her şey, seninle konuşur gibiydi. Kitaptan sonra sanki Furuğ benim kulağıma bir şeyler söyledi. ‘Bir gün bütün dünya kadınlarına bir şey yap’ dedi. Yıllar sonra 1999’da Diyarbakır’da yine bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Furug’un bazı şiirlerini kendim kolaj yaparak performans yaptım. Ama o beni tatmin etmedi. Sonra Şebnem İşigüzel ve Berfin Zenderlioğlu bir araya gelerek bu oyunla tam da istediğim gibi bir kadın hikâyesi ortaya çıkardık.”
Nazal Kesal konuşmasının devamında, “Onca kadın varken ben neden İran topraklarından bir kadını kendime dert edindim. Aslında İran topraklarında yaşayan ‘o kadın’ hepimizin derdi olduğu için bunu dert edindim. Onu okuduğum zaman inanılmaz bir isyan, eril dünyaya dair nefes almaya çalışan, düştüğü yerden kalkan, hiç yapılmayanı yapan, İran’da bir erkeğe olan aşkını ilk defa şiir söyleyen bir kadın vardı. Bu kadın hele bir de şair olunca da başka türlü bir isyan, başka türlü bir başkaldırı ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu tarz sıkıntıları olan çok fazla isimsiz kadın var. Bu oyunu bütün kadınlara armağan ederek oynamayı ve biraz da o isimsiz kadınlara cesaret vermesini istiyorum” dedi.
Furuğ Ferruhzad üzerine çalışmaları bulunan, Prof. Dr. Haşim Hüsrevşahi ise şunları söyledi:“Yaralarım Aşktandır”, Furuğ’un bütün şiirleridir. Furuğ’u tanıyabilmek için onun yazdıklarını da çevirdim. Furuğ’un şiirini günümüz Farsça şiirinin ve Nima’nın basit bir devamı olarak görmek kanımca eksik olduğu kadar hatalıdır ve büyük ölçüde Furuğ’u tanıyamamanın ötesinde, ona yapılan haksızlıktır. Haksızlıktır; çünkü o, oturduğu pencereden görülenleri, nasıl görmemiz gerektiğini bize anlatmak için çok acılar çekmiştir. Onun acısı İran kadının asırlar boyu çektiği acıların tümüdür. Furuğ şiirin kendisidir. Aynı zamanda aşkında şiiridir. Şiiri dişil bir dildir. Böyle eril dünyanın içinde dişil bir sesin çıkması çok önemlidir.”
Söyleşide Şair-yazar Özgün Enver Bulut’da 20. yüzyılda İran'da yetişmiş en önemli şairlerinden Furuğ Ferruhzad’ın Türk şiirine nasıl yansıması olduğunu aktardı.
Söyleşi sonrasında Nazal Kesal, İranlı şair Füruğ Ferruhzad'ın hayatını konu alan "Yaralarım Aşktandır” isimli oyununu sahneledi.
Yazar Şebnem İşigüzel’in kaleme aldığı ve Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği oyunda Kesal, İran şiirinin isyankâr sesi Furuğ’un mücadele dolu hayatını ve nefesini tiyatro sahnesine taşıdı.
25 yıldır kalbinde büyüttüğü hikâyeyi bir de Ataşehir’de oynayan Nazal Kesal’ı uzun süre ayakta alkışlandı.